İşte tam da bu dönemde hayatıma Kerem girdi. Spor salonunda personal trainer olarak çalışıyordu. 28 yaşında, 1.88 boyunda, geniş omuzlu, kaslı vücudu ve yakışıklı yüzüyle ilk gördüğüm andan itibaren beni etkilemişti. Onunla çalışmaya başladığımda, her harekette vücuduma dokunuşu, düzeltme bahanesiyle belime, kalçalarıma değişi içimde bir ateş yakıyordu.

Bir Cuma akşamı, Murat iş seyahatine çıkmıştı. Spor salonundan çıkarken Kerem yanıma geldi ve "Bugün çok iyiydin, bunu kutlamalıyız. Bir içki içmeye ne dersin?" diye sordu. Normalde reddetmem gereken bir teklifti, ama dudaklarımdan "Olur" kelimesi çıkıverdi.

Yakındaki bir bara gittik. Bir kadeh şarap, sonra bir kadeh daha... Sohbet derinleştikçe aramızdaki çekim de artıyordu. Gözlerindeki arzu bakışlarını yakaladığımda, içim titredi. Bir an duraksadı ve "Evine gidebilir miyiz?" diye sordu. Mantığım "hayır" dememi söylüyordu, ama bedenim bambaşka şeyler istiyordu. Başımı sallayarak onayladım.

Eve vardığımızda, kapıyı kapatır kapatmaz beni duvara yasladı. Dudaklarımı öyle bir açlıkla öpüyordu ki, dizlerimin bağı çözüldü. Elleri vücudumda gezinirken, kocamın bana yıllardır hissettirmediği bir arzuyla yanıyordum. Bluzumu hızla çıkardı, sütyenimi açtı ve göğüslerimi avuçladı. "Çok güzelsin" diye fısıldadı kulağıma.

Yatak odasına doğru ilerlerken, kıyafetlerimiz birer birer yere düşüyordu. Yatağa uzandığımda tamamen çıplaktım. Kerem üzerimde durdu, kaslı vücudu ay ışığında parlıyordu. Göğüslerimden başlayarak aşağıya doğru öpücükler kondurdu. Her öpücüğü ateş gibiydi. Bacaklarımın arasına ulaştığında, dilini klitorisimde gezdirmeye başladı.

"Ahh... Evet... Devam et..." diye inliyordum. Dili öyle ustaca hareket ediyordu ki, kısa sürede orgazmın eşiğine geldim. Tam boşalacakken durdu ve yukarı çıktı. Dudaklarımı öperken, sertleşmiş penisini hissedebiliyordum. "Seni içimde istiyorum" dedim nefes nefese.

Yatağın kenarından prezervatif alıp taktı. Sonra bacaklarımı iyice açtı ve penisinin ucunu vajinama dayadı. Yavaşça içime girmeye başladığında, büyüklüğü beni şaşırttı. Kocamınkinden çok daha büyük ve kalındı. İçime tamamen girdiğinde, dolu hissettim kendimi.

Kerem ritimli hareketlerle beni becermeye başladı. Her vuruşunda inliyordum. "Daha sert... Daha hızlı..." diye yalvarıyordum. İsteğimi yerine getirdi ve tempoyu artırdı. Kalçalarımı kavrayıp kendine doğru çekiyor, her seferinde daha derine ulaşıyordu.

Pozisyon değiştirdik. Beni yüzüstü çevirip, dizlerimin üzerine kaldırdı. Arkadan içime girerken, bir eliyle saçlarımı çekiyor, diğer eliyle klitorisimi okşuyordu. Bu çifte uyarılma beni çıldırtıyordu. "Boşalıyorum!" diye haykırdım ve vücudum şiddetli bir orgazmla sarsıldı.

Ama o durmadı. Orgazmım devam ederken beni sırtüstü çevirdi ve bacaklarımı omuzlarına aldı. Bu pozisyonda daha da derine ulaşabiliyordu. Gözlerimin içine bakarak "Sen harikasın" dedi ve hızını artırdı. İkinci orgazmım yaklaşırken, onun da boşalmak üzere olduğunu hissettim. Birlikte zirveye ulaştık. İçimde kasılırken, o da inleyerek boşaldı.

Yanyana uzanıp nefesimizi düzenlemeye çalışırken, yaptığımızın yanlış olduğunu biliyordum. Ama o kadar uzun zamandır böyle bir zevk yaşamamıştım ki, pişman olamıyordum. Kerem bana sarıldı ve "Bu sadece başlangıç" dedi.

O geceden sonra, Murat'ın olmadığı her fırsatta Kerem'le buluştuk. Ofisinde, arabada, hatta bir keresinde Murat yan odada uyurken mutfakta... Her seferinde daha cesur, daha tutkulu oluyorduk.
Biliyorum, kocamı aldatmak yanlış. Ama o gece hissettiğim tutku ve zevk, evliliğimin monotonluğunda kaybettiğim şeydi.

Şimdi bir seçim yapmam gerekiyor: Ya evliliğimi kurtarmak için çabalayacağım ya da bu yasak ilişkinin beni götürdüğü yere gideceğim. Hangisini seçeceğimi henüz bilmiyorum.
Tek bildiğim, o gece yaşadığım tutkunun hayatımı sonsuza dek değiştirdiği.

Belki de sizin de hayatınızda böyle anlar olmuştur. Mantığınızın "dur" dediği ama bedeninizin "devam et" diye haykırdığı... İşte o anlarda ne yapacağınız, kim olduğunuzu belirliyor. Ben kim olduğumu o gece öğrendim.